Dr. Doğu Yıldırım | Akupunktur İzmir, Biorezonans İzmir
2021-06-14
Uydudan yayılan frekans dalgalarının TV ekranlarına ve telefonlara enerji olarak dönüştüğünü düşünün. İnsan vücudunun ve her bir organın de frekansı vardır ve tıpkı bu şekilde enerji üretilir. Bu frekans noktaları bazen tıkanabilir veya o frekans noktalarındaki organlarda problemler yaşanabilir.
İşte 400 aşkın hastalığın tedavisinde, modern tıp metotlarından biri olarak, doktor kontrolünde uygulanan “biorezonans” tedavisi de bu frekansları bir nevi normal işlevlerine geri döndürür ya da destekler. Evrendeki her canlı ve madde gibi insan bedeninin de atom elektronlarının yaydığı bu frekanslar kimi zaman bakteri, toksinler, alerjen maddeler gibi dış etkenler nedeniyle bozulur ve ortaya bazı hastalıkların belirtileri çıkar.
Biorezonans tedavisinden önce kişiden kan testi alınır ve tüm sağlık sisteminin ayrıntılı bir analizi yapılır. Böylece kişinin intoleransı ve alerjisi olan maddeler, kronikleşmiş durumlar, enfeksiyonlar tespit edilir. Ve bu doğrultuda bir tedavi planı yapılır. Biorezonans cihazı ile uygulanan bu tedavi sırasında kişi hiçbir ağrı ve acıya maruz kalmaz. Biorezonans tedavisi ile hedeflenen; tıkanıklık veya problem yaşanan frekans noktalarına ters yönde frekans vererek hastalığı ortadan kaldırmak veya normal frekansı güçlendirerek bağışıklık sistemine destek vermektir.
İlk uygulanmaya başlandığı zamanlarda alerjik hastalıkların tedavisinde yoğun olarak kullanılan biorezonansın, zaman içinde toksinleri temizleyerek lenf sistemi ve karaciğerin uyarılması dışında, kronik hastalıkları, alkol, şeker ve sigara bağımlılığı gibi yaygın rahatsızlıkları tedavi ettiği görüldü.
Biorezonans testi ve tedavisinin en büyük artısı; nedeni bulunamayan pek çok kronik hastalığın nedeni olan “maskeli alerjileri” ortaya çıkarması ve tedavi etmesidir. En yaygın alerji örneklerinden biri olan süt alerjisi; bebeklerde kramp, egzama, pişik gibi belirtiler gösterirken, ileriki yıllarda bu belirtilerin yerini alerjik rinit ve astım gibi belirtiler alır. Günlük hayatta çok sık tükettiğimiz yumurta, süt, buğday, şeker gibi maddeler alerjiniz olabileceğini fark edemezsiniz. Ancak biorezonans testi ile tüm bu maskeli alerjiler ortaya çıkar ve direk olarak bu duruma yönelik biorezonans tedavisi uygulanır. Klasik tıpta alerji tedavilerinin başarı oranı neredeyse %0 iken, 30 yıldır Amerika ve Avrupa’da yaygın olarak kullanılan biorezonans tedavisinin alerjik hastalıklara karşı %90 başarı gösterdiği görülmüştür.
Aynı şekilde yaygın bir problem olan sigara, şeker ve alkol bağımlılığında da biorezonans tedavisi başarılı bir etki gösterir. Biorezonans tedavisinin kişinin bağımlılık derecesine göre kaç seans yapılacağı değişir. Ancak ilaç tedavisi ve rehabilitasyondan daha hızlı ve etkili sonuç verdiği birçok kez kanıtlanmıştır. Kişinin bağımlılık duyduğu maddenin frekansları, biorezonans tedavisinde verilen elektromanyetik titreşimler ile tamamen silinir. Kişinin bağımlılık duyduğu madde her ne ise (şeker, nikotin, alkol) kullanmadan önceki haline döner. Bu sayede bağımlılık duyulan maddeye karşı tolerans ortadan kalkar ve vücuttaki frekans meridyenlerinde bağımlılık yapan maddeye dair tüm kodlar ve bilgiler silinmiş olur.
Biorezonansın en yaygın kullanıldığı ve etkili sonuçlar alındığı alanlar alerjik hastalıklar, sigara, şeker ve alkol bağımlılığı olmasının yanı sıra; nedeni bilinmeyen boyun, baş, omurga bölgelerindeki kronik ağrılar, stres ve travmaya bağlı kronik yorgunluk/depresyon, romatizmal hastalıklar, migren, obezite, çölyak, astım, bronşit gibi birçok yaygın hastalığın teşhisi ve tedavisinde etkin olarak kullanılmaya devam ediliyor.